Şehirler, her bir vatandaşın erişebileceği düzeyde akıllı şehir uygulamalarına geçmeden, akıllı şehir kapasitesine ulaşamazlar.

İnternetle birlikte gelişmişlik seviyemiz kısa zamanda, düşünülenden çok daha yüksek seviyelere ulaşmış, internetle entegrasyon birçok alanda olduğu gibi şehirlerde de sağlanmıştır. Bu noktada akıllı şehir uygulamaları devreye giriyor denebilir. Nitekim bir şehrin akıllı şehir sayılması doğrudan o şehrin internetle ilişkisinin ne derecede olduğuyla ilgili olmakla birlikte, bu alanda akıllı şehri ölçebilecek önemli bir unsur yaşayanların akıllı telefonları veya internet erişimi olan diğer cihazları yardımıyla şehir hayatının ne kadarına erişebilmekte olduğudur. Şehirler internet ağlarına entegre oldukça verilen hizmet kalitesi de zamanla artacaktır.

Doğru çoktur fakat gerçek bir tanedir.

Akıllı şehir uygulamaları her kentin kendi dinamiğine ve belirlediği gelecek tasarımına göre değişmektedir. Bazı akıllı şehirler tamamen yeni alanlara kurulur fakat bazıları ise yerleşik alanların sonradan dijitalleşmesiyle oluşturulur. Örnek olarak; Masdar City (Abu Dhabi) ve Barselona’nın dijitalleşme süreci tabi ki de aynı olmayacaktır. Kahverengi alanlar (yerleşik kentler) ve yeşil alanlar (sıfırdan kurulan kentler) kavramları bu noktada dahil olmaktadır (Detaylı bilgi için; Akıllı Şehirler Dijital Ülkeler, 2017).

Uçak uçarken tamir etmek…

İstanbul da kahverengi alanlardan biri olarak nitelendirilebilir. İstanbul’un kent tarihi  neolitik çağ yerleşimleriyle, 8500 yıl geriye dayanmaktadır. Köklü bir geçmişi olan böylesi bir kentin dijital çağa ayak uydurması da farklı olacaktır. Bu konuda stratejiler belirlenirken kentin tarihsel, kültürel ve topoğrafik yapısı göz önünde bulundurulmalıdır.

Ülkemizdeki her beş kişiden birinin yaşadığı İstanbul’da dijital dönüşüm sağlamak bir meydan okumadır. İstanbul gibi kentlerde bu tarz uygulamaları gündelik hayata geçirmek, altyapısını hazır hale getirmek uçak uçarken tamir etmeye benziyor.

İstanbul’un bu konudaki yerini daha iyi anlamak için akıllı şehir endekslerine bakarsak;

  • Dünya Dijital Rekabet Raporu’na göre; 63 ülke içerisinde Türkiye 2017 yılında, bilgi birikiminde 52. teknolojide 49. ve gelecek öngörüsünde ise 51. sıradadır (World Digital Competitiveness, 2017).
  • Ödüllü akıllı park uygulaması EasyPark, 2017 yılındaki Smart City Endeksinde Kopenhag’ı, Singapur’u, ardından da Stokholm’u en akıllı şehir olarak yayınlamıştır. İstanbul listede yer almamaktadır.

Bu konudaki öncü şehirlere bakıldığında İstanbul’un nüfusunun ve yerleşik alanının diğerlerine nazaran daha fazla olduğunu görmekteyiz. Bu faktörler de bu gelişmeyi önemli derecede etkileyen unsurlardır.

İstanbul’un ilk yerleşim yerlerinden olan tarihi yarımadanın ise bu dönüşüme nasıl adapte olacağı merak konusudur. Asya ve Avrupa arasında bir geçiş yolu olan bölge, kent bilinci bu denli geçmişe dayanan bir kentin, kimliğini koruyarak yeni gelişmelere ayak uydurarak bu günlere kadar gelmesi büyük önem arz etmektedir.  Kent canlı bir organizma olduğundan her yeni gelişme ile birlikte sürekli dönüşmüş ve gelişmiştir. Dijitalleşme ile de bu çağa ayak uydurması gerekecektir. Bu dönüşümü gerçekleştiremeyen kentler ve mekânlar çöküntü alanı haline gelmekten kaçınamayacaklardır.

Dijitalleşme çağında akıllı şehir olma yolunda Tarihi Yarımada’da yapılan uygulamalardan bazıları şunlardır:

  • Kamu kurumları arasında geliştirilen ilk artırılmış gerçeklik uygulaması olan ‘FatihAr’ uygulaması ile Fatih’te bulunan tarihi, kültürel, kamu alanları ve parsel bilgileri dört farklı dilde sözel, resim, ses ve video olarak görüntülenebilmektedir.
  • ÇEVKO mobil uygulaması ile sahada yapılan yaklaşık 20 farklı temizlik faaliyeti takip edilerek sisteme anlık olarak girilmektedir.
  • Fatih Mobil GIS uygulamaları yapılmaktadır.
  • Hologram ve giyilebilir teknolojiler konusunda ArGe çalışmaları yapılıyor; beacon gibi donanımlarla gerek turistik gerek sektörel gerekse de günlük gereksinimlerin akıllı sistemler vasıtasıyla giderilmesi konusunda çalışmalar yapılmaktadır.
  • Akıllı Bisiklet Kiralama Sistemi ile Unkapanı – Ayvansaray hattında bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak ve araç izini azaltmak için uygulamalar geliştirilmiştir.
  • Park et devam et sistemleri oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Bu uygulamalar ile Tarihi Yarımada’yı hem vatandaşlar hem de turistler için daha yaşanabilir ve teknolojiyle entegre bir merkez oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Diğer tarihi merkezler bu dönüşüme nasıl ayak uyduruyor?

Barselona Belediyesi Kent Konseyi, verimlilik, şeffaflık ve sosyal inovasyon öncülüğünde; dijital dönüşüm için iddialı bir plan hazırlamıştır. Barselona Dijital Şehir Planı, şehrin genel yönetimi için ihtiyaç duyduğu dijital altyapıya sahip olmasını ve şehir sakinlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir plan hazırlamayı hedeflemiştir.

Uygulamalardan bazıları;

Barselona WiFi

Barselona’da ücretsiz kablosuz ağ her ay 250.000 kullanıcıya hizmet veren 700 erişim noktasına sahiptir. Projeye, 1.500 erişim noktasını daha aktif hale getirmek için yeşil ışık verilmiştir. Projenin yeni bir özelliği, 2016 yılında mevcut noktaların (parklar, plazalar, meydanlar, kütüphaneler, marketler, kamu binaları) yanı sıra otobüs, metro istasyonları ve çocuk parklarında da ücretsiz internet erişimi sağlanacaktır.

Akıllı Caddeler

Belediye Bilgi Enformasyon Teknolojisi Başkanlığı, şehrin ana caddeleri Passeig de Gracia ve Avenida Diagonal’den başlayarak, 2014 ve 2015 yılında yapılan inşaat çalışmalarından yararlanarak, güçlü sensör ve aktüatör ağları kurma planı yapmaktadır. Bu projeler, akıllı aydınlatma, akıllı otopark sistemleri, akıllı su yönetimi, akıllı atık yönetimi gibi alanları da kapsamaktadır.

Barselona’nın fiber optik ağ uzunluğu 500 kilometreye ulaşıyor. Fiber optik ağın geliştirilmesi, 30 sene önce, iki belediye binası ile başlamıştır.


Akıllı Soru Ekranları

İlk iki dokunmatik ekran smartquesinas (akıllı sorular) Şubat 2014’te kuruldu. Bunlar, Barselona Belediyesi’nin şehrin her yerindeki otobüs duraklarına monte ettiği tablet ekranlarıdır. Çevrede WiFi ve cep telefonlarını şarj etmek için USB bağlantı noktaları sağlamanın yanı sıra, bu dokunmatik ekran, bölge halkının ve turistlerin mahalle hakkında bilgi almasını sağlamakta ve ayrıca ulaşım hizmetleri, konum haritaları ve Bicing (akıllı bisiklet sistemi) ortak bisikletlerine erişim sunuyor. Birçok mobil uygulama ile kent hayatını vatandaşlar ve turistler için kolaylaştıracak uygulamalar sağlamaktadır.

İstanbul ve Barselona’daki projelere bakıldığında projeler arasında bir uçurum olmasa da bunları gündelik hayata entegre etmek, kentlileri bu uygulamaları kullanmaya teşvik edecek yöntemlerle hayat kalitelini yükseltmek şimdiki hedefler arasında olmalıdır.

Neler yapabiliriz?

Tarihi kentleri dijital dönüşüme entegre etmek; kent yönetimleri için hem vatandaşlar hem de turistler açısından bakıldığında bir gereklilik ve zorluk sunmaktadır. Hem gündelik hayatı kolaylaştırmalı hem de gündelik hayatın dışında olanaklar sunabilmelidir. Uygulamalar herkes için erişilebilir olmalı, bu altyapıyı sağlarken de tarihi kentlerin korunması ön planda olmalıdır. Dönüşüm bir entegrasyon şeklinde olmalı, tamamen eskiyi değiştirme odaklı bir dönüşüm kentlerin kimliğine yapılmış saldırılar olup sürdürülebilir uygulamalar olamazlar. Geleceği tanımlamaya yönelik arayışımızda, insan deneyiminin benzer kalıpları tekrarladığını unutuyoruz. Geçmiş, geleceği seyretmek için bize araçlar sağlayabilir.

Total
0
Shares