Artık bireyler, kuruluşlar ve hükümetler politikalarının önemli bir parçası olarak sürdürülebilirliği önceliklendirmektedirler. Toplumun çevre üzerindeki etkilerinin farkına varıldığı bu zamanlarda, bu aktörlerin sürdürülebilir bir geleceğe yönelik attıkları ortak adımlar, kurumsal alanda büyük değişikliklerin gerçekleşmesini sağlamaktadır. Siemens, Samsung ve Honda gibi önde gelen şirket grupları, sürdürülebilir yenilikçiliğin iş modellerinde kilit öneme sahip olduğunu doğruluyorlar.

Peki, kurumsal sürdürülebilirlik nedir?

Aslında kurumsal sürdürülebilirlik, iş yapılarına göre farklı anlamlar taşıyabilir. İş yapılarından kaynaklanabilecek bu farklılıkları bir kenara bırakırsak sürdürülebilirlik kavramı temel olarak “Gelecek nesillerin, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri kapasiteden ödün vermeden mevcut ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri” olarak tanımlanabilir.

Kurumsal sürdürülebilirlik üç farklı başlıkta toplanıyor: sosyal, çevresel ve ekonomik. Bu temel bileşenler ışığında kurumlar sürdürülebilirliği verimlilik, sürdürülebilir büyüme ve şirket değerine fayda sağlamaları için benimserler.

Sürdürülebilirliğin 3 koluna daha yakından bakalım.

1) Ekonomik

Aldığı adın aksine, sürdürülebilirliğin ekonomi kolu, kurum için anlamlı olan herhangi bir maliyet ya da kar ile ilgili değildir. Bu kol esasında kurumsal risk yönetimi ile ilgilidir. Burada önemli olan nokta, edinilen kar ve etik arasındaki dengedir. Örneğin, kurumsal sürdürülebilirlik endişesi taşıyan bir şirketin tedarik zincirinde gerçekleştireceği bir değişiklik kısa dönemde şirkete finansal kazanç sağlıyor olabilir. Ancak uzun dönemde gerçekleştirilen bu değişiklik şirket itibarına zarar verme potansiyeli taşıyorsa bu değişikliğe en baştan şüphe ile yaklaşılır.

Şirketler politikalarını uzun vadeli büyüme elde etmeleri ve kazanacakları itibar uğruna kendilerini gelecekte istenmeyen durumların içinde bulmayacakları şekilde geliştirilmelidir. Ekonomik kol, şirketlerin sürdürülebilirlik değişikliklerini kademeli ve finansal olarak istikrarlı bir oranda yapmaya devam etmelerini mümkün kılar.

Sürdürülebilirliğin ekonomi kolu, kurumların kamuoyu tarafından fosil yakıt tüketimini tamamen sonlandırmaları gibi “aşırı sürdürülebilirlik” taleplerine karşı da bir denge sağlamaktadır.


2) Sosyal

Sürdürülebilirliğin sosyal kolu temel olarak çalışanların, paydaşların ve toplumun desteğini almakla ilgilidir. Çalışanlara adil davranmak ve etik bir tedarik zinciri sürecine sahip olmak; verimliliğin, yaratıcılığın ve katılımın arttırılmasının yanı sıra şirketin algısının güçlü tutulmasını sağlar.

Genel olarak, uzun vadede sürdürülebilir sosyal stratejilerin uygulanması, daha fazla beceriye ve daha fazla motivasyona sahip bir işgücünü gerekli kılar. Toplum merkezli güçlü bir kültür oluşturmak, mevcut ürünleri, süreçleri ve iş modellerini geliştirme yeteneğine sahip çalışanları da işlerinde yenilikçi olmaya teşvik eder. Küresel ölçekte sosyal kol sürdürülebilir işçilik, güvenli çalışma ortamı, adil ücretler ve topluma saygı gibi konuları inceler ve tedarik zincirinizin nerede ve nasıl işlediğini bilmenizi sağlar.


3) Çevresel

Sürdürülebilirliğin çevresel kolu, üç kolun tartışmasız en önemlisidir. Sürdürülebilir şirketler genellikle en yenilikçi olanlardır çünkü bu şirketler, daha iyi ve daha yeşil alternatifler bulmak için mevcut süreçleri sürekli olarak gözden geçirirler. Bu şirketler karbon ayak izlerini ve atıklarını azaltarak, kamu itibarlarında ve finansal getirilerinde olumlu etki yaratabilirler.

Kurumların hem tasarruf etmelerine hem de negatif çevresel etkilerini azaltmalarına yardımcı olan bazı ortak hedefler; taşımacılık yönetim sistemlerini uygulamak, karbon emisyonlarını azaltmak ve ambalajlamayı iyileştirmek olarak sıralanabilir. Şirketlerin çevresel konulardaki farkındalıkları arttıkça, tüketiciler nezdinde çevre dostu algısı oluşturmaları için yeşil sürdürülebilirlik misyonuna sahip olmaları önemli bir sürdürülebilirlik hedefi haline gelir.


Kurumsal Sürdürülebilirlik Neden Önemli?

Yukarıda bahsettiğimiz kurumsal sürdürülebilirliğin üç kolu, kuruluşların daha sürdürülebilir süreçler ve uygulamalar için çaba göstermelerine yardımcı olmak için birlikte çalışır. İşletmeler, çevreye zarar verme pahasına artık modası geçmiş hızlı kar etme duygusundan, eko yeniliğe geçmelidirler.

Sürdürülebilirlik uygulamaları sadece çevreye yardımcı olmakla kalmayıp şirketler için daha iyi bir marka imajı, daha düşük maliyetler, daha mutlu hissedarlar ve daha yüksek verimlilik sağlamaktadır.

Kaynak.

Total
0
Shares