Yapay zeka alanında yaşanan son gelişmelerle ne bekleyeceğimizi şaşıracak bir duruma geldik. İnsanlık tarihinde hiçbir teknoloji bu kadar hızlı ilerlememişti. Bu alışık olmadığımız bir şey ama bir şekilde ayak uydurmalı, yeni sistemde kendimize bir yer bulmalıyız.
Mesleklerin kaybolmasının tek sebebi yapay zeka değil

Yaşanan gelişmelerin sonucu olarak çoğu mesleğin kaybolma tehlikesinden yapay zekayı sorumlu tutuyoruz. Kaçırdığımız nokta işe şu: yapay zeka henüz gelişmekte olan bir teknoloji olmasına rağmen çoğu meslek kaybolmaya ya da değişmeye başladı. Yapay zeka olmasaydı bile geliştirdiğimiz teknolojiler sayesinde bu mesleklerin yok olması kaçınılmazdı.
Tekniğe dayalı işler tehlikede

Bazı mesleklerin sonunun geldiğini öngörmeniz için bir uzman olmanıza gerek yok. Bunun en basit örneği ise kasiyerlik. Yakın gelecekte ödeme ya da rezervasyon işlemleri için çalışanlara ihtiyaç duymayacağız. Geriye kalan az sayıdaki çalışanlar ise makine kontrolünden sorumlu olacak ya da ihtiyaç duyulan istisnai durumlarda müşterilere yardımcı olacaklar. Bu mesleklerin sona erecek olmasının ise yapay zeka ile hiçbir ilgisi yok. Sınırlandırılmış ve belirli bir sırayı takip etmeyi gerektiren meslekler şu anki teknolojilerle de ortadan kaldırılabilir durumda.
Gelecek, sosyal becerileri iyi olanların

Bunun yanında yerlerini alacak teknolojiler var olmasına rağmen değişime hala direnen meslekler de mevcut. İnternetten kitap sipariş edebilmemize rağmen kütüphanecilere hala ihtiyaç duyuyoruz. Kitapçılar, çiçekçiler, baristalar ve daha birçok meslek için de geçerli. Kahve otomatından kahve almak yerine Starbucks gibi kahvecileri tercih ediyoruz. Tabi ki konu kahveye gelince bu tercihin kahvenin kalitesi gibi birçok sebebi var. Ana sebeplerden biri de bize yaşattığı sosyal tecrübe.
İnsanlarla iletişime geçmek, toplumun bir parçası olduğumuzu hissetmek ve bunu hayatımızın her alanında yapmak istiyoruz. Kütüphaneler gibi sosyal tesisler hayatımızda önemli bir yer tutuyor. Özellikle bireyselleşmenin arttığı günümüzde insanlar dışlanmış ve izole hissetmeye hiç olmadığı kadar meyilli. Bu durumlarda ise insanlarla etkileşimde olacağımız yerlere ve bunu sağlayan mesleklere ihtiyaç duyuyoruz.
İşin Sırrı: Duygusal Zeka
Yaratıcılık gerektiren işler dışındaki teknik işler ne yazık ki tehlikede. Sosyal beceri gerektirenler ise daha güvende görünüyor. Henüz robotlar günün sonunda sizinle selamlaşıp iç açıcı bir gülümsemeyle karşılık veren, jest ve mimiklerle kendini sevdiren bir iş arkadaşının yerini alamıyor. Aslında anahtar kelime belli: duygusal zeka.
Gelecek sizden iyi iletişim becerileri ve yaratıcılık istiyor. İhtiyacınız olan şey hayal gücünüzü serbest bırakmak, bir yandan da insanları anlamayı ve onlarla empati kurmayı denemek. Robotlarla ne zaman tatmin edici bir muhabbete girip iletişime geçeceğimizi bilmiyoruz. O zamana kadar sosyal beceri gerektiren mesleklerin güvende olduğunu söyleyebiliriz.