Nesnelerin interneti yani Internet of Things (IoT), akıllı sensörler, giyilebilir teknoloji… Teknolojinin, global çapta her şeyi etkilediği bir dönemin içindeyiz, buna pazarlama stratejileri de dahil.
Dünya sürekli değişiyor, siz bunu okurken bile değişti. Yıllar önce -internetsiz- hayal dahi edilemeyen platformlar yeni iş modelleri olarak eskilerin yerini alıyor. Örneğin; Uber, taksi sahibi olmamasına rağmen, dünyanın en büyük taksi şirketi. Facebook, içerik üretmemesine rağmen, dünyanın en büyük medya medyasına sahip. Amazon ve Alibaba ise kendi stokları olmamasına rağmen dünyanın en büyük perakendecisi.
IoT, fiziksel dünyadaki her şeyin Internet dünyasına bağlı olması durumudur. Bunu sizler için somutlaştıracak olursak, bu yazıyı nereden okuduğunuzu fark etmenizi isteyeceğiz. Evet, akıllı telefonunuz da IoT’nin bir parçası. Hatta ilk parçalarından biri diyebiliriz. Kullanımının gün geçtikçe artan akıllı telefonlar aynı zamanda trendleri takip etme, pazarlama stratejisi oluşturma gibi konularda ciddi birer bilgi kaynağı.2020 yılına kadar çevremizdeki çoğu cihazda gömülü bir şekilde sensörler olacağı ön görüsünde bulunuluyor. Akıllı arabalar, bulaşık makineleri, kahve makineleri, buzdolapları gibi araçlar birbirleriyle bağlı olacaklar ve siz etrafta olmasanız bile birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunabilecekler.
Peki sosyal medya bunun neresinde diye soracak olursanız, tam da ortasında diyebiliriz. Sosyal medya, kullanıcı bilgisi demek.
Sosyal medya bilgisiyle, IoT bilgisinin birleştirilmesi ile ortaya çıkan anlamlı bilgiler gelecekte, işletmeler için en değerli kaynak olacak. (Gelecek dediğimize bakmayın, bu aslında şimdi bile oluyor!)
2016 yılının sonunda toplam aktif IoT araç sayısı 6.5 milyarı bulmuştur. Dünyanın önde gelen teknoloji araştırma firmalarından biri olan Gartner’a göre 2020 sonunda bu sayının 30 milyar olması bekleniyor.
İşinizi iyileştirmek, müşteriyi daha iyi anlamaya, kişiye özel iletişime önem vermeye, satıştan önce, sonra ve satış esnasında “orada bulunmanıza” ve kar oranınıza bağlı. IoT ve sosyal medyadan yalnızca siz değil müşterileriniz de fayda sağlayabiliyor. Örneğin, IoT teknolojisine sahip olan bir alışveriş merkezine gittiniz. Akıllı telefonunuzla kurulan bağlantı sonrasında sizin sosyal medya hesaplarınıza, arama geçmişinize ve alışkanlıklarınıza ulaşabilen bir sistem kısa bir süre içerisinde sizi tarzınıza uygun bir mağazaya yönlendirebilir. Mağazaya girdiğinizde, adınızla karşılanabilir daha kişiye özel bir hizmet görebilirsiniz. Evet, biraz özelimizi paylaşıyoruz hissi yaratıyor en başta ama hayatımızın içinde bu tarz kolaylıklar daha sık yer aldıkça, onlara alışacağız hatta ileride hoşumuza bile gidebilir!
Müşteri bilgilerinin hızlı ve doğru analizi ile markalar tüm alışveriş deneyimlerini geliştirebilir. Bu şekilde, marka doğru insana, doğru mesajla, uygun fiyatla ulaşabilir. Akıllı ve daha alakalı reklamlar sayesinde markalar, reklam harcamalarını azaltacak ve doğru zamanda doğru bir segmentasyon yaptıkları için de satışlardaki kazanımları da şüphesiz artacak.
