2019’da Silikon Vadisi’nde Tesla’nın yollardaki en popüler otomobillerden biri olduğu görülüyor. Şık ve sade görünümüne ek olarak, Tesla’nın popülerliği estetik bir kaygıdan daha ötesine dayanıyor. Dünyanın her yerinde insanlar, uzun vadeli yakıt tasarrufu umudunun yanı sıra çevreyi korumak için elektrikli taşıtlara yöneliyor.
Geleceğin şehirlerinde, muhtemelen yollarda birden fazla elektrikli araca rastlayacaksınız. Bu yeni elektrikli araç dalgasıyla, elektrikli araç endüstrisinde tüketici talebini karşılamak için daha fazla altyapıya ihtiyaç duyan, sürekli yenilikleri içeren bir istek meydana geliyor. Çok yakında, yolda bir elektrikli araba görmek, trafik ışıklarından geçmek kadar normal olacak.
2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde satılmaya hazır 40 farklı elektrikli araç modeli bulunuyordu. Elektrikli taşıtların ve hibrit elektrikli taşıtların büyümesi şaşırtıcı bir oranda artmaktadır. JP Morgan’a göre, 2025 yılında, çoğu elektrikli araç ve hibrit elektrikli araç, satışta olan araçların neredeyse %30’unu oluşturacak. Bu öngörüler elektrikli araç endüstrisini tekelleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir taşımacılığı çevreleyen daha fazla yenilik ve ilerlemeye de olanak sağlıyor. CNBC’ye göre, elektrikli araç sayısının 2030 yılında 3 milyondan 125 milyona çıkması bekleniyor. Bu, dünyanın en kalabalık 11. ülkesi olan Japonya’daki herkesin bir elektrikli arabaya sahip olması anlamına geliyor.
Elektrikli Araç Sektöründeki Trendler Nasıl?
Elektrikli araç pazarının 2025 yılına kadar yaklaşık 1,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. 2025 yılına kadar dünya genelinde 97 milyon aracın satış noktası olacağı tahmin ediliyor. Bu trendlerin inovasyonlarla sürekli değiştiğini ve geliştiğini unutmamalıyız.
Pil Ömrü
Yukarıdaki inovasyonlardan biri de, piyasaya daha düşük maliyetler ve daha yüksek bir değer getirme potansiyeline sahip olan akü teknolojisinin araç içindeki modernizasyonudur. Lityum-iyon pil katotlarının sürekli olarak artması ile birlikte, bu düşük maliyetli piller elektrikli araçları önümüzdeki on yıl içinde gazla çalışan araçlardan daha ucuz hale getirebilirler. 2019’da büyük bir fiyat değişikliği görmesek de, lityum-iyon pillerin maliyeti önümüzdeki birkaç yıl boyunca istikrarlı bir şekilde düşecektir. Sadece pil fiyatları 2010’dan bu yana %80 azaldı, fiyatların 2021’de %45 daha düşmesi bekleniyor.
Elektrikli Araç Sektörünün Tekelleşmesi
Daha ucuz bir aküye adapte olma eğilimiyle birlikte elektrikli araç maliyetlerinin de düşmesini kolayca öngörebiliriz. Ek olarak, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde trend, yalnızca hibridleri piyasadan alan tam elektrikli arabalar tasarlamaktır. Pek çok farklı araç üreticisi kaçınılmaz fosil yakıt tükenmesini azaltmak için önümüzdeki beş ila yedi yıl içinde bu stratejiyi uygulamayı düşünüyor. Enerji yenilik modellemesinin, elektrikli araç trendinin 2050 yılına kadar Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeni tasarlanmış tüm araçların %60-75’ini oluşturacağını öngörüyor.
Elektrikli Araçların Avantajları
Çevre
Küresel ısınmanın ciddi bir sorun haline gelmesiyle birlikte tüketiciler yenilenebilir enerji kullanımlarını doğrudan benimseme ve daha sürdürülebilir ulaşım seçenekleriyle yaşama gerekliliğinin farkına varmışlardır. Kirlilik, insanların elektrikli araçlara yönelmelerinin en büyük nedenlerinden biri. Yakıtlı araçlardan kaynaklanan emisyonların çoğunun toksik olması, insan sağlığı üzerinde ciddi sorunlar yaratması ve her yıl sayısız erken ölüme neden olması toplum tarafından iyi anlaşılan ve ciddiye alınan etkiler olmuştur. Elektrikli araçları çevreleyen çevresel faydalar, yakıtla çalışan bir motordan elektrikli olana geçişte en önemli faktörlerden biridir. EPA’ya göre, “Motorlu taşıtlar, ABD’de tüm karbon monoksit kirliliğinin %75’ine neden oluyor.
Uzun Vadeli Finansal Etkiler
Elektrikli araçlara geçişle birlikte fosil yakıt maliyetinin yerini “şarj etme” maliyetinin alıyor. Gelişmiş Araç Test Aktivitesi Veri Tabanına göre, mil başına 7,8 cent maliyete sahip elektrikli araçların aksine, fosil yakıtlarla çalışan araçların galon başına ortalama 3,50$ maliyet meydana getirmektedir.
Elektrikli Araçlara Dair Endişeler
Menzil Kaygısı
Elektrikli araçlarla ilgili ana kaygılardan biri, şarj edilmesi için fişe ihtiyaç duyan bir araca sahip olmakla birlikte akla gelen menzil kaygısıdır. Bir elektrikli aracın ortalama menzili şarj başına 100 mil/saat civarındadır. Yapılan anket çalışmalarında tüketiciler, 100 mil menzilin elektrikli bir araç almayı düşünmeleri için yeterli olduğunu belirttiler. Bu yenilik dalgasına adapte olmak için seyahatlerin daha iyi planlanması ve şarj istasyonları uygulamalarının yaygınlaştırılması bu sorunun çözümünü oluşturabilir gibi görünüyor.
Altyapı
Piyasada PlugShare ve ChargePoint gibi sizi en yakınınızdaki şarj istasyonlarını bulmanıza yardımcı olan birçok uygulama bulunuyor. Bu uygulamalar menzil kaygısını çevreleyen endişelerden bazılarını ortadan kaldırsa da, aslında sorun hala elektrikli araçların uzun vadede uygun bir seçenek olup olmayacağı. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yolda olması beklenen tüm elektrikli araçları barındıracak, şarj istasyonlarını kuracak olan altyapı konusunda hala eksiklikler mevcut.
Şarj Süresi
En güncel elektrikli araçlar bile hala tam güçte bir bataryaya sahip olmak için gece şarj seansı gerektirmektedir. En hızlı ticari şarj istasyonları bile, pille çalışan herhangi bir aracı yeterli ve güvenli bir şekilde şarj etmek için en az bir saate ihtiyaç duyuyor. Şarj süresi, elektrikli araçların zaman ve kolaylık açısından araba endüstrisinde tekelleşecek kadar sürdürülebilir olup olmadığı sorusunu ortaya çıkaran bir başka husustur.
Kısa Vadeli Finansal Etkiler
Elektrikli arabaları çevreleyen bir diğer endişe ise satın alma maliyetinin başka herhangi bir araç türünden daha yüksek olması endişesidir. Gerçekte, herhangi bir elektrikli aracı satın almak daha pahalıdır. Örneğin, en düşük maliyetli Tesla Model 3’ü satın almak isteyen tüketiciler, şu anda yaklaşık 36,115 dolar olan Birleşik Devletler’deki ortalama yeni otomobilden yaklaşık yüzde 19 daha yüksek bir miktarla 42.900 dolar ödüyorlar.
Genel olarak, elektrikli otomobillerin gelişimi önümüzdeki yıllarda genişlemeye ve gelişmeye devam edecektir. Zamanla, elektrikli araçlar yalnızca pazara girmeyecek, aynı zamanda daha sürdürülebilir ulaşım alternatifleriyle birlikte ilerlemeye devam edecek, ve görece tercih edilen ulaşım seçeneği haline gelecektir.
