Şirketlerin, yeni teknolojiler yardımıyla organizasyonel yapılarından başlayarak müşterilere ve ekosisteme değer katacak, iş süreçlerini geliştirecek ve işletmenin yetkinliklerini artıracak yeni iş yapış ve düşünüş şekillerine geçiş süreci dijital dönüşüm olarak tanımlanmaktadır.
Finans, eğitim, telekomünikasyon, sağlık, otomotiv, tekstil gibi akla gelebilecek her sektörde ve iş kolunda, dijital dönüşümle beraber hayatımıza giren teknolojilerin yaşantımızda büyük değişikliklere yol açtığını görüyoruz. Artık birçok şeyi yerimizden hareket etmeden tek bir tuşla yapabilir hale geldik. Günümüz dünyasında ihtiyacımız olan her şeye kolay yoldan ulaşabilen bizler, gün geçtikçe daha fazlasını bekler ve ister hale geldik. Bu durum şirketler arasında ciddi rekabet ortamını da beraberinde getirdi. Şirketler, müşterilerini ellerinde tutabilmek ve müşteri portföyünü genişletebilmek adına sundukları mevcut imkânlarını sürekli iyileştirmek, geliştirmek ve müşterilerine yeni teknolojileri en erken ulaştıran firma olabilmek için çalışmaya başladılar.
“Gelişen teknolojiler ile birlikte ortaya çıkan yoğun rekabet ortamında; güç artık müşterinin elinde”
Güç dengesi ne zaman değişti?
Sanayi devrimiyle başlayan endüstriyel dönüşümün ilk zamanlarına baktığımızda; fabrikalar yeni kurulmaya başlamıştı, üretim bu kadar çeşitli ve hızlı değildi. Talep oldukça fazlaydı ve buna karşı talebi karşılayacak ürünler yeteri kadar mevcut değildi. Müşteriler ürün ve hizmet yoksunluğu çekmekteydi. Ürün kalitesi ve çeşitliliğinden fazla bir beklenti bulunmuyordu. Dolayısıyla elde edilen ürün ve hizmetten hoşnut bir müşteri profili bulunuyordu.
Ancak geçmişte yaşanan arz – talep dengesinin günümüzde tam tersi yöne doğru değiştiği görülmekte. Müşteriler artık aynı ürünün farklı çeşitlerini, farklı kalite ve fiyatta birçok yerde bulabiliyor. Dolayısıyla bu durum; müşterilerin beklentilerini ve ihtiyaçlarını değiştirerek, şirketlerin kendilerini sürekli yenilemesini ve geliştirmesini gerektirmektedir. Bu nedenle günümüz dünyasında şirketler; değişen tüketici ve müşteri davranışları, teknolojinin ilerleme hızı ve artandijitalleşme ile birlikte iş modellerini, ürünlerini ve hizmetlerini, müşterilerine yaşattıkları deneyimi ve iş yapış şekillerini sorgulamak ve dijitalleşmeye ayak uydurmak zorundalar.
Dijitalleşmeye ayak uyduramayan şirketleri neler bekliyor?

Yapılan araştırmalar dijital dönüşüme adapte olamayan şirketlerin önümüzdeki 5 yıl içerisinde çok ciddi riskler ile karşı karşıya kalacağını öngörüyor. Araştırmaların ortaya koyduğu diğer bir tahmin ise geleneksel yöntemlerle çalışmakta ısrarcı davranan şirketlerin dünya pazarındaki mevcut konumlarını kaybedecekleri yönünde. Nitekim 2000 yılından bugüne dünyadaki en fazla ciroya sahip olan 500 şirketin yarısının bugün o listede kendisine yer bulamadığını görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda da durum bundan farklı olmayacak gibi görünüyor. Cisco bugün faaliyet göstermekte olan işletmelerin %40′ının gelecek on yıl içerisinde yok olacağı öngörüsünde bulunuyor. Dünyanın en büyük şirketleri incelendiğinde listenin üst sıralarında asırlık sanayi devleri değil, son 30 yıl içerisinde kurulmuş dijital şirketlerin olduğunu görebiliyoruz.
“Daha öncelerde şirketlerin farkındalık yaratmak amacıyla uyguladıkları bir hareket olan dijitalleşme, artık şirketlerin ayakta kalmak için uygulamak zorunda oldukları bir kavram haline geldi.”
İnovasyon bakımından güçlü olan şirketler dijital dönüşüme ayak uydurarak güçlerine güç katarken, inovasyonu zayıf olan şirketler daha da güçsüzleşerek rekabet yarışında giderek rakiplerinin gerisinde kalıyor. Dijital kökenli şirketlerin sürekli en ileri teknolojileri kullanıp yeni teknolojiler geliştirmek için çalışması inovasyonda çıtayı sürekli yükseltiyor, bu yüzden de ipin ucunu bir kez kaçıran ve çağa ayak uyduramayan şirketlerle, dijital kökenli şirketler arasındaki uçurum giderek artıyor.
Boston Consulting Group (BCG) her yıl gerçekleştirdiği global inovasyon araştırmasının sonuçları doğrultusunda, “En İnovatif Şirketler 2018” raporunu geçtiğimiz aylarda yayınladı. Dijital dönüşüm seviyesi sorgulanan şirketler arasında en inovatif şirketlerin dijitalleşme yönünden başarılı olmaları dijital gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor. Listenin ilk sıralarında geçen seneye kıyasla fazla bir farklılık olmazken, listenin ilk 10 sırasındaki yenilikçi firmaların yedisinin “digital native” (dijital teknolojilerle doğmuş) olması dikkat çekiyor. Yayınlanan “En İnovatif 50 Şirket” sırası ile aşağıdaki gibi belirlenmiştir:

Yukarıda yer alan listede geleneksel yöntemlere takılıp kalmayan, teknolojik uyum ile birlikte müşterilerine farklı deneyimler sunarak başarıyı yakalamış şirketleri görüyoruz.
Listenin en üst sıralarında yer alan Apple ve Samsung; bir dönemin en popüler markası ve telefon sektörüne yön veren BlackBerry ve Nokia’yı oyunun dışında bıraktı. İki marka da değişen pazar trendlerine ve müşteri beklentilerine cevap veremedi. Geleceğin, dokunmatik ekranlı telefonlarda olduğu gerçeğini ısrarla kabullenmedi ve tuş takımına sahip geleneksel telefonlar üretmeye devam etti. Bunun sonucunda da hâkim oldukları telefon piyasasında üstünlüğü rakiplerine devrettiler.
Bir zamanlar dünyanın en büyük VHS kaset, DVD ve oyun kiralama şirketi olan Blockbuster da geleneksel yöntemlerden kurtulamayıp yeni teknolojileri benimseyemedi ve pazar taleplerine cevap veremedi. O dönem aynı pazarda bulunan Netflix ise geleneksel yöntemlerde ısrarcı olmayıp pazar dinamiklerini öngörerek iş modellerinde değişikliğe gitti. Netflix bugün dünyanın en inovatif şirketler listesinde 13. sırada yer alırken Blockbuster piyasadan silindi.
Bu ve buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkün. Geleneksel yöntemlere takılıp kalarak teknolojik devrimi ıskalayan markalar bu zamana kadar nasıl yok olduysa bundan sonra da yol olmaya devam edecektir. Dijital dönüşümü yakalayarak ekonomik değer yaratan ve marka değerlerini artıran şirketler kendi sektörlerinde söz sahibi olarak rakiplerine üstünlük sağlamaya devam edecek.
Kurumunuzun yenilikçi bakış açısıyla dijital dönüşüme adapte olarak rekabet avantajı elde etmenizi sağlamak ve stratejik hedeflerinize ulaşmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.